Bitmeyen Name; Öksürük

Bayramdan hemen önceki hafta 22 Ağustos’ta ateşlenmişti ufaklık. Sadece bir gün ateş yaptı ertesi gün geçti. Rutin idrar tahlilini yaptırdıktan sonra rahatladık. Basit bir virüs ve üst solunum yolu enfeksiyonuydu bizimkisi. Aynı hafta 26 Ağustos cuma sabahı güne öksürükle kalktı. Bizimkinin öksürüğü nedense hemen göğsüne iniveriyor, öyle bi gecede, hatta bazen iki saatte…Cumartesi sabahı öksürükten boğazı çatlıyordu ve sesi gitmeye başlamıştı. Doktoru aradık ve Perebron vermeye başladık. Derken pazar sabahı yine hırlıyordu. Bu sefer devreye bir de Peditus girdi. Rutin hep aynı gidiyor. Ne menem bir şeyse!

Bir haftada zor geçti, derken ertesi hafta bayramın perşembesi yani 1 Eylül’de bu sefer benim sesim gidip gelmeye başladı. Üstünde durmadım, nerdeyse bir ay oldu ve gidip gelmesi azalma ve artmalarla devam ediyor. Meğer ben de faranjit olmuşum. İlaç verdiler, ama almadım belli ki ilaçları almazsam geçmeyecek. Nedense hala inatlaşıp duruyorum!

Neyse bayram bitti ufaklığın okulu başladı. Okulun ikinci haftasında cumartesi birden ateşi yükseliverdi. Yine rutin hastane ziyareti, idrar tahlili. Bu sefer de bademcikleri biraz kızarmış dendi. Kısaca yine üst solunum yolu enfeksiyonu! Öksürük şurubu vermediler, onun yerine Peditus paralelinde bana göre bir gömlek ağır olan Iburamin verildi. Salı günü öksürüğü daha beterdi, koşarak doktora gittik; göğsüne indiği teşhisiyle Brycanyl verdi. Aynı günün akşamı üstelik iki doz Brycanyl‘den sonra hırıltıdan ve öksürükten nefes alması zorlanmaya başlayınca gece kabus görmemek adına Yeditepe hastanesine gittik. Doktor Laranjit teşhisi koydu ve hırıltının göğsünde değil ses tellerinde olduğunu, oranın darlığı sebebiyle nefes alırken güçlük olabileceğini belirtti. Nefes açmak için maske taktılar.  Bu, ufaklık istemeden takıldığı için zorladı ve hem nefesini hem de hırlamasını önemli ölçüde rahatlattı. Geceyi rahat geçirdik. Hala az da olsa hırlıyordu. İki gün sonra perşembe sabah erkenden doktora kontrole gittik gittik. Okula gidebilir deyince götürdük.

Aman ne inatçı öksürükmüş; okula gittiği günlerde Levopront‘a devam ettik. Bu ilaç az verilmesi gerektiği için 3 gün verdik ve kestik. Öksürük geçen bir seferki gibi azalır gibi oldu, hatta şurubu kestikten sonra öksürük bir kaç gün içinde geçmişti. Dolayısıyla bu sefer de yavaş yavaş biter diye beklerken yeniden artmaya başladı!! Tekrar doktoru arayıp tekrar Levopront’a başladık. Hafifledi ama dur bakalım ne zaman geçecek.

Öğrendiğim kadarıyla bu ara herkes hastaymış çünkü dolaşan bir virüs varmış. Bizimkinde ateş yaptı ama bir çoğunda yapmıyormuş. Hani derler ya, “Okula başlayınca bunlar da birlikte başlıyor”

Doktorun söylediği kadarıyla ufaklığın öksürüğü alerjik. Enfeksiyon, alerjiyi tetikliyormuş, dolayısıyla bazen bu tedavilere Zyrtec eşlik ediyor. Aslında bu sefer Singulair de vermişti ama kullanmamıza gerek kalmadı.

Arada okuldan bir velimiz, soğuk algınlığı ve öksürüğe karşı savaşta en iyi vitaminin Seven Seas olduğunu söyledi. Diğer vitaminlerimiz bittiği için doktora danışarak onu aldım. Doktorcuğumuza velimizin bu tezinden bahsettiğim zaman “Öyle olsaydı herkes bunu kullanırdı ve kimseye bir şey olmazdı diyor”. Gayet mantıklı 🙂

İştah konusuna gelince; problemimiz olduğunu bildiği için Zyrtec veya Zaditen önerdi. Buna alerji ilaçlarının yan etkilerinden faydalanma deniyor. 1 ay boyunca günde bir yarım doz veriliyormuş. Bahsettiğim aynı veli bana Becozym C’nin bir haftada iştah açtığını söylemişti. Bir başka doktor arkadaşım Seven Seas yanından bunun da verilebileceğini, C vitaminin zararlı olmadığını fazlasının vücuttan atıldığını söyledi. İştahını biraz açacaksa doktora yeniden danışmaya ve bunu da denemeye değer 🙂

Bu arada her doktorun yaklaşımı ve verdiği ilaçlar farklı. Ben kendi deneyimimi paylaşıyorum. Yapacağım şeyleri yapmadan önce mutlaka ama mutlaka doktoruma danışıyorum.